Günün Sözü

Gün var ay'ı besler. Ay var günü besler...

Ara

6 Mart 2012 Salı

HAYATIMIZDA RENKLERİN SEMBOLİK ANLAMLARI VE ETKİLERİ

Renk, ışığın değişik dalga boylarının gözün retina tabakasına ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen emilip  kısmen de yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar farklı renkler ve farklı tonlar olarak algılanır. Günümüzde renkler, fiziğin ve optiğin olduğu kadar, inşaat, iç mimari ve dekorasyon dallarının, psikolojinin ve antropolojinin, satış, reklam ve pazarlamanın araştırma alanları arasında da yer almaktadır...

Renklerin hikayesi, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar, önce mağaraları ve duvarları, sonra yüzlerini ve vücutlarını, sonra da yaşadıkları iç mekanları ve kullandıkları objeleri boyamaya, renklendirmeye başlamışlardır... Renkler, tarihsel gelişimi içinde; dini ritüellerde, doğum, ölüm, kutlama, kutsama ya da veda ve yas  törenlerinde, bazen korunmak için, bazen korkutmak için, bazense gizlenmek için, güzelleşmek, etkilemek için, kimlikleri tanımlamak için, zaman zaman da şifa için kullanılmıştır...
İnsanın, renklere verdiği duygusal tepkilerin belirgin bir kısmı doğuştan gelir ve bilinçdışı süreçlerde gelişirken; bir kısmı da yaşanan deneyimler ve öğrenmeler sonucu şekillenir.
Renk, iletişimin önemli bir aracıdır. Mesaj taşır. Anlaşılması, benimsenmesi kolay bir şifredir. Dil engelini aşan bir iletişim ve anlaşım, dolayısıyla da ikna silahıdır. İknada rengi şu amaçlarla kullanırız: 1) Daha güçlü etki için, 2) Görsel fanteziler için, 3) Okumayı kolaylaştırmak için, 4) Bir ürünün cinsini hemen belli etmek için, 5) Dikkat çekmek için, 6) Telkinde başarılı olmak için. Rengin iki yönlü etkisi var: Hem alıcı üzerinde, hem de şaşılabilir ama satıcı üzerinde. Güçlü renkli bir broşürün, reklamın veya afişin pazarlamacıları heyecanlandırıp “motive” ettiği görülmüştür. Renkler;  belli bir algı ve duygu yaratmak için, bir anlam ve bir çağrışımı sembolize etmek için, dikkat çekmek, akılda kalmak, etkilemek ve yön vermek için, farklılaşmak, farkedilmek ya da farkedilmemek için, tutum ve davranışları yönlendirmek için, rahatlamak, rahatlatmak ya da heyecanlandırmak için kullanılabilir...
Renklerin duygularla ve heyecanlarla da ilgisi vardır. Mesele görmekten ibaret değildir. Ressamlar iyi bilirler: Mavi soğuğu ve uzak mesafeleri, kırmızı ve portakal renkleri sıcaklık ve yakın mesafeleri çağrıştırır. Bir ofiste duvarlar maviye boyanmış. “ Üşüyoruz ! ” şikayetleri üzerine kakao ve portakal renkleriyle yeniden boyanmış, herkes  “ Oh, sıcak ! ” demiş ama kalorifer ısı derecesi aynıymış.    
Öğrenme, öğretme, sunum ve çalışma materyalinde renklerin, şekillerin ve sembollerin kullanılması, beynin sağ ve sol loblarını bir arada ve dengeli şekilde aktif kıldığı için, belirgin derecede daha etkin ve kalıcı bir öğrenme sağlar; konsantrasyonu ve öğrenme sonrası hatırlamayı kolaylaştırır.
Tüketicinin dikkatini çekmek, aklında kalmak ve belirli ürün ve markalara karşı istenilen tutum ve davranışları yaratmak; pazarlama ve reklam stratejilerinin temel hedefleridir. Ambalajda, tanıtım standında ve reklamlarda kullanılan renkler, bu hedefler doğrultusunda en önemli ve en etkili araçlardandır.
Renkler, algılamada örgütlemeye, kodlamaya, yardımcı olan sembollerdir. Deodorant, sabun ya da parfüm ambalajlarında çoğunlukla, pembe; çiçek kokuları için, yeşil; ağaç, yaprak ve bitki kokuları için, mavi; deniz, okyanus ve yosun kokuları için, kahverengi; baharatlı, beyaz ve krem rengi ise, vanilya kokularına işaret eder. Algıda örgütlemeye bir diğer örnek ise, İtalyan bayrağının renkleri olan kırmızı, beyaz ve yeşilin, İtalyan yiyecek maddelerinin ambalajlarında kullanılması ve bu yolla İtalyan kimliğinin yansıtılmasıdır.
Renklerin çağrıştırdığı hislerin hep aynı olduğunu iddia etmek de yanlıştır. Renklere yüklenen anlamlar ve renk tercihleri kültürlere ülkelere göre farklılıklar sergileyebilmektedir  ve pazarlama stratejileri ve uygulamaları planlanırken bu gerçeği göz önünde bulundurmak anlamlıdır. Örnek olarak Çinliler’de ve eski Türkler’de matem rengi beyazdı, Batılılardaysa – şimdi de bizde de -  mutluluğun, gelinliğin rengidir.  Japonya da ise, siyah mutluluktur. Yine bir başka örnek ise,  Amerika’da içecekler çoğunlukla kırmızı ile ilişkilendirilmişken, Kore ve Japonya’da daha çok sarı ile ilişkilendilirildiği saptanmıştır. Yaşa ve coğrafi iklime göre de değişir.
Güneşi bol olan ülkelerde canlı ve sıcak renkler gözdedir. Küçük çocukların çoğunda sarıya tutku, yaşlılardaysa sarıdan kaçış ve maviyi tercih ediş gözlenir. Çocuklar mordan ve ona yakın renklerden pek hoşlanmazlar.
Coğrafyalara ve kültürlere göre farklılık göstermekle birlikte, yapılan çalışmalar renklerin bazı genel geçer etkilerini de tanımlamaktadır. Örneğin kırmızı gibi sıcak renkler, heyecanı ve duyguların yoğunluğunu arttıran uyarıcı bir etki yaratırken, mavi gibi soğuk renkler sakinleştirici, dinlendirici ve rahatlatıcı etkiler yaratmaktadır.
Bazen, farklı renkler farklı dönemlerde moda olabilir. Moda renklerden en çok etkilenen sektörler arasında, tekstil, otomotiv ve mobilya endüstrileridir. Otomobil üreticilerinin renk seçenek yelpazelerindeki renklerin her yıl yaklaşık % 30’unun değiştiği ve bu değişimin de 3 - 4 yıllık bir pazar ön araştırması zemininde yapıldığı bilinmektedir. İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, modadan bağımsız olarak, arabalarında bej, lila, açık sarı gibi pastel, uçuk ve açık renkleri tercih eden sürücülerin, mavi, kırmızı ve gümüşi renkleri tercih eden sürücülere göre daha depresif ve daha stresli bir profil sergilediğini ortaya koymuştur.  En popüler araba renginin kırmızı olduğu bilinir; tutku, heyecan ve hızın sembolü olarak dikkat çekicidir; hatta bu nedenle bazı marka otomobillerin kırmızısı diğer renklere göre daha pahalıdır.
KIRMIZI
Kırmızı, gözün retina tabakasının hemen arkasında oluşur; bu nedenle rengi algılarken, sanki üstünüze doğru geldiğini hissedersiniz. Kuvvet, dinamizm ve hareketliliği temsil etmektedir. Ancak uzun zaman seyredildiğinde gözlerde yorgunluk, sinirlerde gerginlik ve moral bozucu tesirler bırakmaktadır.  Kırmızı sıcaklıktır –ateş ve alev gibi-  Uyarıcı bir renktir, beyni sarsar,  dikkat çeker, iştah açıcıdır, tansiyonu yükseltir, heyecanlandırır, metabolizmayı hızlandırır; satış rengi olarak da bilinir. Bu nedenle de cafelerde, restoranlarda ve özellikle de gıda ambalajlarında sıkça kullanılır. Yatak odası için uygun bir renk değildir, uyarıcı özelliği nedeniyle uykuya geçmeyi ve uykunun derinleşmesini zorlaştırabilir... Giyimde tercih edilen kırmızı, atletik, güçlü, tutkulu, heyecanlı, sıcak, şehvetli, hareketli ve dışadönük bir  yapıyı temsil eder genellikle...
Heyecanın fazla olduğu yerlerde (kumarhaneler, gece kulüpleri gibi) ve hareketin, giriş çıkışın sık ve hızlı olduğu yerlerde (fast - food restoranlar, büfeler ve cafeler gibi) heyecan verici ve iştah açıcı bir renk olan kırmızı yaygın ve etkili olduğu gözlemlenir.  Yanlış bir inanış vardır; boğaların kırmızıya saldırdığı sanılır. Oysa boğalar renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine sallanan koyu renkli beze saldırır.
Yapılan deneysel bir çalışmada, kırmızının dikkat, konsantrasyon ve zihinsel performans gerektiren testlerde, konsantrasyonu dağıttığı ve motivasyonu düşürdüğü ve bu şekilde de başarı ve performansı olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur.
MAVİ
Mavi, gözün retina tabakasının hemen önünde oluşur, bu nedenle baktığınızda sizden uzaklaşıyormuş, derinleşiyormuş gibi hissedersiniz. Dinlendirir, huzurlu hissettirir. Kan akışını yavaşlatır, kan basıncını düşürür, sakinleştirir. Bu unsur düşünülerek, Boğaz Köprüsü’nün ayaklarının maviye boyanmasının insanları sakinleştirebileceği  ve intihar oranlarını azaltabileceği fikri üzerinde çalışılmaktadır... Sınırsızlık ve mes’uliyetsizlik sembolüdür… Mavi; ciddi, saygıdeğer, otoriter, entellektüel ve güvenilir bir etki yaratır,  kurumsallık, istikrar ve güven değerlerini çağrıştırdığı için bankalar tarafından tercih edilen bir renktir. Aynı zamanda liderliği sembolize eder. Mesela, at yarışlarında birinci gelen ata mavi şerit bağlanır. Mavi, yeme güdüsünü azaltan bir renktir, bu nedenle diyet ürünlerin ambalajlarında mavi sıkça kullanılırken, cafe ve restoranlarda kullanılması uygun değildir... Serinlik hisleri uyandırarak düşünme ve çalışma imkanı temin eder. Tükuaz (firuze) büyük güç anlatır gibidir. Ateşlilik, ama  içte saklı, soğuk. Ayrıca yaz mevsiminin yayla göllerini hatırlatır. 
LACİVERT
                Kozmik renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgeler. O yüzden dünyadaki firmaların yarısından fazlası logolarında laciverdi kullanır. Laciverdi giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır.
YEŞİL
Duygusal olarak bizi en çok etkileyen bir organımız olan kalp organının, bu rengin yaydığı enerji alanında olduğu düşünülür. Doğanın, doğallığın, sağlığın ve dengenin sembolüdür. Sakinleştirir, telaşlı halleri dinlendirir, güven verir... Yeşil rengin dinlendirici yönü oldukça fazladır. Canlılığı da temsil ettiğinden, her vasatta rahatlıkla kullanılabilmektedir. Gözler üzerinde müsbet tesirleri de bulunmaktadır.  Bu nedenle, çocuk odaları, hastaneler, yatak odaları, oturma odaları için uygundur. Yeşil alanda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır. Banka logoları için de sıkça kullanılır. Yaratıcı düşünmeyi kolaylaştırdığı ve hızlandırdığı araştırmalarca desteklenmiştir.  Bu yüzden büyük lokanta mutfaklarında yeşil tercih edilir.
SARI
Sarı, enerji rengidir.  Sevinç uyandırıcı bir renktir. Güneşin ve sıcaklığın olduğu kadar altının, zenginliğin ve lüksün de sembolüdür. Dikkat ve uyarının rengidir; örneğin, trafik ışıklarındaki sarı, dikkatli ol ve hazırlan demektir, futbolda sarı kart, ikazdır... Sarı aynı zamanda geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür.  Bu nedenle de birçok ülkede taksilerin rengi sarıdır, ancak aynı nedenle bankalar tarafından asla tercih edilmeyen bir renktir. Sinir ve kan dolaşımı sisteminde müsbet tesirler meydana getirir.  Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir. Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her bir rengini izlemek mümkündür.
KAHVERENGİ
Toprağın rengidir. Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. Dikkat çekmez, doğa ile çevre ile bütünleşmeyi, ama bir o kadar da silikliği, kaybolmuşluğu, kendine güvensizliği, içedönüklüğü temsil eder. Kıyafetlerde pek tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar kalabalıkta dikkat çekmezler. Finans ve borsa sektörlerinde çalışanların kahverengi giymemesi bir gelenektir. Mekanlarda kullanıldığı zaman, hareketleri hızlandırır. Fast food mekanları kahverengiyi sıkça kullanır. Kansas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından yapılan bir deneyde, bir sergi salonunun duvarları beyaz yapıldığında ziyaretçilerin yavaş dolaştığı; kahverengi yapıldığında ise hızlı hareketler ve seri adımlarla sergiyi dolaştığı gözlemlenmiştir.
MOR
Renk olarak mor seçimi, zeka, bilinç ve içgörü düzeyi ile paralellik taşır. Asalet, güç ve imparatorluk kavramlarını çağrıştırır. Eskiden beri ihtişam ve lüksün son basamağı olarak düşünülür. Mistik bir yücelik ve metafizik gücü simgeler. Konsantrasyonu arttırır, meditatif bir etkisi vardır; konuşma, açılma isteği ve rahatlama yaratır... Nevrotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını korkuttuğu saptanmıştır. İntihar edenlerin beğendiği renktir.
TURUNCU
Güneşi çağrıştırır. Enerji, canlılık, sağlık ve memnuniyet hissettirir. Sıcak, doğal, samimi, neşeli yapılar turuncuyu tercih eder. Aynı zamanda, iştah açıcı bir renktir, mutfaklar ve yemek odaları için uygun renklerdendir. Sıcak bir renk olmasına karşılık Fazla dinamik değildir, uzun süre seyredildiğinde sıkılma hissi meydana getirir.
SİYAH
Siyah, ışığı ve tüm renkleri emen bir renktir. Gücü, tutkuyu, asaleti, yanlızlığı, gizemi, ağırbaşlılığı ve dengeyi simgeler. Makam araçlarının, otorite ve protokolün rengidir. Çoğu kültürde siyah, tarih boyunca ölümün, yasın ve matemin rengi olmuştur. Siyah bazen de kaçışın, kaybolmuşluğun ya da isyanın rengi olarak karşımıza çıkar... Siyaha yakın bir renk olan gri (kül rengi) ise “ Yorum yok ! ” der gibidir. Heyecanlı tepkileri frenler sanki.  Çoğunlukla kasveti, içe kapanıklığı, karamsarlığı, depresyonu hatta ölümü çağrıştırır...
Siyah, Batı toplumlarında ölümü ve şeytan kavramını çağrıştırır, dolayısıyla da saldırganlığın da sembolüdür. Futbol ve buz hokeyi takımlarının formaları siyah olduğunda daha agresif bir oyun sergiledikleri, daha fazla ceza kartı gördükleri ve daha fazla ceza atışı yapmak zorunda kaldıkları saptanmıştır.
BEYAZ
Beyaz, ışığı yansıtır; bu nedenle de kullanıldığı ortamlarda ya da yazlık kıyafetlerde serinlik ve canlılık hissettirir. Beyaz, saflığı, masumiyeti, istikrarı ve devamlılığı  simgeler;  birçok kültürde gelinlerin beyaz giymesi bundandır. Ayrıca temizliği ve hijyeni  simgeler. Doktorlar ve hemşirelerin, hastaneler ve laboratuvarların beyazı tercih etmesi sterillik özelliğini çağrıştırır...  Politikacılar beyazı pek severler, çünkü temiz, dürüst izlenimi vermek isterler…
PEMBE
Hemen herkes tarafından tercih edilmesi gereken ideal bir renktir… Uyum, neşe, şirinliğin, sevgiyi ve mutluluğu temsil eder, insanların hayal gücünü genişleterek sıhhatli düşünmelerine yardımcı olur. Rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir.  Bu yüzden bazı büyük mağazalar tezgahtarlarına pembe üniforma giydirir ki, müşteriler kendilerini rahat hissetsin diye…. Pembenin çeşitleri şenlik çağrışımı yapar. Pembe aynı zamanda çocuk rengidir.
                                                                                                                                                            
Kaynaklar :                                                                                                                                     
ÖZKAN, İshak. “Rahatlatıcı Renkler Güç Veriyor” Takvim yaprağı
TÜRKKAN, Reha Oğuz. “Renklerin Dili” Eğitim Bilim Dergisi Nisan 2000

1 yorum:

  1. Merhabalar,

    Sözsüz iletişim sözlü iletişimden daha etkili olmaktadır ve tercih ettiğimiz renkler karşı tarafa bir enerji yaymaktadır. Renkler doğru ve yerinde kullanıldığında hem iletişime olumlu etki eder hem de psikolojik açıdan insanların kendilerini iyi hissetmelerini sağlar. Renklerin dili ve iletişime etkisi üzerine yazdığım yeni yazımı okumanız için sizinle paylaşmayı isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/iletisimde-renklerin-onemi/

    Keyifli okumalar dilerim,
    sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil