HAT SANATI ÜZERİNE
“Yazı Tasavvuf Gibi İnsanı Yontan İçe
Doğru Bir Fetihtir”
Hattat Kamil NAZİK
Hat, İslam sanatının
kalbidir. Yazı olmanın ötesinde, İslam sanatları içerisinde kendine has bir
yeri vardır. Arap harfleri, hattatın elinde büyük bir imkan ve güce dönüşür.
Latin harflerinden farklı olarak Arap harfleri, yazının içerisinde istenen
şekle girer, sanatkarının elinde anlamını ve özünü kaybetmeden istenilen formda
bulunur.
Ufuk Alkan,
hat sanatı ile ilgili şu bilgileri aktarır, "Hattat, harfi
resmetmeye, onun mutlak formuna yaklaşmaya çalışır. Dış dünyaya ait bilinen bir
nesneyi değil, dış dünyada var olmayan harfleri ve harfler arasındaki ilişkiyi
düşünür yazar ve çizer. Öte yandan resim sanatı, tabiatı doğru ve gerçeğe uygun
olarak tasvir etmeyi gaye edinmiştir. Batı resim sanatının temelinde, hemen
hemen 500 yıldır, tabiatın taklidi yer almıştır. Geçen yüzyıldan başlayarak,
nesne tasvirinden vazgeçip, plastize hale gelen çağdaş resim sanatı, istisnalar
dışında, anlaşılmaz bir hal almıştır. Çağdaş resim sanatının en belirgin
özelliği, belki de bu yanıdır. Hat sanatı ise, zengin şekilleri hem de ritmik
gücü ve muhtevasıyla hala cazibesini yitirmemiştir. Hattat, görünen maddi
dünyanın arka planını, onları görünür kılan evrensel, kozmik, değişmeyen
yasaları ifade etmeye çalışır. Hat sanatının felsefesi, çağdaş sanat eğitimine
daha yatkındır. Çünkü plastik sanat görünüşü için vazgeçilmez olan
biçimlendirme öğelerini (nokta, çizgi, leke, mekan, yön, biçim, renk, doku)
kullanılır. Hat sanatı ile resim sanatı arasındaki yakınlık, ortaklık işte bu
noktadadır."
Prof. Dr. Sadettin Ökten'e göre Arap harfleri, kendini sanatkara dayatmayan, adeta sanatkarın hizmetinde olan harflerdir.
Hattat Hüseyin Kutlu ise, hat sanatı ile ilgili şu sözler aktarır, "Hat sanatında yazı sadece bilgi aktaran bir araç olmaktan çıkmıştır. Bilgi aktarma, yazı sanatının en aşağıda duran bir özelliği olarak vardır. Hat sanatı bir ruh taşır, bütün duygu dünyasını adeta ortaya çıkarır."
Hat sanatında en çok kullanılan Arap
harfi olarak "vav" harfini görüyoruz. Bu sık kullanım hakkında Hicabi
Yıldız bir yazısında şunları aktarır, "Hattatlar en
fazla neden “vav” yazmışlar, neden en fazla onu sevmişler, başka harf mi
yokmuş?… Çünkü vav harfi, ana rahmindeki çocuğun duruşuyla neredeyse aynıdır.
Hat, insanın ömrünün başlangıcını ve hayatının hitamını ifade eder. İnsanoğlu
hayatının başında vav, ortasında elif, sonunda yine vav gibidir. Ayrıca vav
harfine müsennâ yani çift taraflı yazılan levhalarda sıkça rastlanmaktadır. Bu
şekilde çift taraflı yazılara aynalı yazı da denmektedir. Çift halindeki vav
harfi ebced hesabında 66 rakamına denk gelmektedir ve Lafza-ı Celalin de ebced
hesabındaki karşılığı 66'dır. Müsennâ şekilde yazılan vav harfi de Lafza-ı
Celali ifade etmektedir."
Yine Hicabi Yıldız'ın aktardığına göre Osmanlı hükümdarları arasında Beyazıd-ı Veli, Dördüncü Murad, İkinci Mustafa, Üçüncü Ahmed, İkinci Mahmud, Sultan Abdülmecid ve Sultan Reşad bizzat hat sanatı ile meşgul olmuşlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder