Bilge insan belirsizliğe tahammül edebilir; en zor sorunların
bile çözülebileceği konusunda iyimserdir. Peki bilge doğulur mu olunur mu? İşte
yanıtı...
Bilgeliği tanımlamak zordur, ama gördüğümüzde fark ederiz onu.
Bilge insanlar kriz anlarında sakin kalmayı başarır. Ayrıntılarda boğulmak
yerine büyük resmi görebilirler. Düşünceli ve yaptıklarını sürekli tartan
insanlardır. Kendi bilgilerinin sınırını bilir, alternatif perspektif arar ve
dünyanın sürekli değişim halinde olduğunu unutmazlar.
Bilgeliği zekâ ile karıştırmamak gerekir. Zekânın bilgeliğe
katkısı olabilir, ama bilge olmadan da zeki olabilirsiniz. Bilge insan
belirsizliğe tahammül edebilir; en zor sorunların bile çözülebileceği konusunda
iyimserdir. Doğrunun ve gerçeğin ayrımını yapabilir. Ve liste böyle uzar gider.
Peki, insan nasıl bilge olur? Psikologlar onyıllardır bilgelik
konusunda araştırmalar yapıyor. Vardıkları sonuç şu: Herkes daha bilge olmak
için çaba sarf edebilir ve bunu başarabilir.
Bilge olmak iyi kararlar almayı sağlar. Mantıklı ve bilgece
muhakemenin birçok yararı vardır.
Kanada'daki Waterloo Üniversitesi'nden Igor Grossman'a göre bunlar yüksek yaşam tatmini, daha az olumsuz duygu, daha iyi ilişkiler şeklinde sıralanabilir.
Kanada'daki Waterloo Üniversitesi'nden Igor Grossman'a göre bunlar yüksek yaşam tatmini, daha az olumsuz duygu, daha iyi ilişkiler şeklinde sıralanabilir.
Hatta Grossman'ın yaptığı araştırmalar bilge insanların daha
uzun yaşayabileceğini gösteriyor. İnsanlar bilgeleştikçe, özellikle ileri
yaşlarda esenlik dereceleri artıyor. Zekânın esenliğe bir etkisi olmadığı görüldü.
Muhtemelen IQ seviyesi kişinin günlük yaşamda iyi ilişkiler kurmasını ya da iyi
kararlar almasını gerektirmiyor.
Grossman'a göre bilgelik belli kişilerin sahip olduğu bir
özellik değildir. Herkes zaman zaman bilgelik özelliği taşıyabilir.
Yaptığı araştırmada Grossman katılımcılara günlük hayatta
karşılaştıkları zor anlarla ilgili kararlarını sordu. Onların bilgeliğini
değerlendirmek için muhakeme tarzlarını inceledi. Bu kişiler bilgilerinin
sınırlı olduğunun farkında mıydı? Görünüşte negatif olan durumlarda herhangi
bir pozitif yan görebiliyorlar mıydı? Grossman bazı insanların bir durumda
bilgece karar verirken başka bir durumda aynı tavrı gösteremediğini fark etti.
Peki bu neden böyleydi? İnsanlar arkadaşları arasında büyük
resmi daha kolay görüyor, farklı perspektiflerden düşünebiliyor, kendi
bilgilerinin sınırını biliyor, yani daha bilgece davranıyordu. Fakat yalnızken
herhangi bir durumu öylesine kafalarına takıyorlardı ki başka bir alternatif
düşünemiyorlardı bile.
Bu, bilgeliğin sandığımızdan daha yaygın olduğunu gösteriyor.
"Belki de hepimizde bir miktar bilgelik var. Ama süreklilik
göstermiyor" diye açıklıyor Grossman.
Eğer bazı zamanlarda bilgece davranıyorsak bunu daha sık yapmayı
da öğrenebiliriz. Bulgular bilgece muhakemenin yaşla birlikte arttığını
gösteriyor.
Cornell Üniversitesi'nden psikolog Robert Sternberg'e göre
bilgeliğin anahtarı dengedir. Bilge insan bütün seçenekleri değerlendirirken
kısa dönem ile uzun dönemi, kendi çıkarları ile başkalarının çıkarını
dengeleyebilir, mevcut duruma adapte olurken onu biçimlendirmeye çalışır.
Sternberg'in modelini izleyecek olursak, herhangi bir açmazla
karşılaştığımızda farklı çıkarları, kısa ve uzun vadeyi hesaba katmalı, değişen
ortamı ve onu nasıl şekillendirebileceğimizi göz önünde bulundurmalıyız.
Grossman bilgelik eğitimi deneyinde farklı stratejiler üzerinde
durmuş ve katılımcıları olaya farklı bir perspektiften bakmaya teşvik etmişti.
Örneğin olup bitenlere kuşbakışı bakma ya da duvardaki bir sinek gibi bakma
çağrısı yapılıyor, kişilerin olayın sıcağıyla aralarına mesafe koymaları
isteniyordu. Hatta kendinizi üçüncü bir şahsın yerine koyarak, örneğin bir
açmazla karşılaşıldığında 'ne yapabilirim?' sorusu yerine 'Bilge biri bu
durumda ne yapardı?' diye sorulabilir.
Hatta bazen üçüncü bir şahsa da bu soru sorulabilir. İnsanlar
genellikle başkalarının yaşamı konusunda daha bilge düşünürler.
Verilen bir ödevi kendilerinin ve başkalarının ne zaman
bitireceği sorulduğunda insanlar başkaları hakkında daha doğru ve gerçekçi
tahminlerde bulunuyordu. Onların süresini hesaplarken hastalık gibi öngörülemez
etkenleri göz önünde bulunduruyor, oysa kendileriyle ilgili daha iyimser
tahminlerde bulunuyor, örneğin gelecekte daha iyi organize olacağını
düşünüyordu.
Evet, insan daha bilge olabilir. Ama bunun için birçok faktörü
akılda tutmak gerekiyor. İnsanların hem kısa vadede hem de uzun vadede
sizinkinden farklı amaçları, öncelikleri ve tepkileri olduğunu hesaba katmanız
gerekir.
Bütün bunları göz önünde bulundurarak hareket ediyorsanız
bilgece davranıyorsunuz demektir. Fakat işlerin bu kadar karmaşık olması bilge
davranma çabamıza engel olmamalıdır. Grossman'ın dediği gibi, birdenbire Buda
kadar bilge olamayacağımızı unutmamak gerekir.
Kaynak: BBC Türkçe (http://www.haber10.com/kultur_medya/nasil_bilge_olunur-683531?utm_source=memurlarnet&utm_medium=manset&utm_content=daily&utm_campaign=Memurlar_iFrame)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder